-
1 trouver
v t1 par hasard bulmak◊J'ai trouvé un billet par terre. — Yerde bir kâğıt para buldum.
2 ce qu'on cherche bulmak3 en réfléchissant bulmak4 penser düşünmek◊Je trouve qu'il a bien fait. — İyi yaptığını düşünüyorum.
5 juger bulmak◊Je la trouve charmante. — Ben o kızı sevecen buluyorum.
◊Il a trouvé les questions difficiles. — Soruları zor buldu.
-
2 démêler
-
3 résoudre
v t1 trouver la solution çözüm bulmak2 karar vermek◊Il a résolu de partir. — Gitmeye karar verdi.
-
4 issue
I-den gelen◊Elle est issue d'une grande famille. — Bayan büyük bir aileden geliyor.
IIn f1 çıkış [ʧɯ'kɯʃ]2 fig çözüm [ʧœ'zym]3 à l'issue de sonunda -
5 convenable
1 acceptable uygun [uj'gun]2 poli doğru dürüst◊Il n'est pas convenable de les déranger si tard. — Onları bunca geç rahatsız etmek doğru değil.
3 qui convient uygun [uj'gun] -
6 réponse
-
7 solution
См. также в других словарях:
formül bulmak — bir işi çözümleyecek çıkar yol bulmak, çözüm bulmak O, bu nazik duruma karşı bir formül bulmuştu. R. N. Güntekin … Çağatay Osmanlı Sözlük
bir yolunu bulmak — 1. bir işi sonuçlandırmak için çare bulmak 2. çare bulmak, çözüm üretmek Hemen bir yolunu bulurlar yükü üstlerinden aşırmanın. A. Ağaoğlu … Çağatay Osmanlı Sözlük
kulpunu bulmak — yapılacak uygunsuz bir iş için, yasallığı tartışılabilecek bir çözüm yolu bulmak Öbür seferler arkasında Servet Bey vardı; bir kulpunu bulur, uzattırıverirdi mühletleri. Y. K. Karaosmanoğlu … Çağatay Osmanlı Sözlük
becermek — i 1) Güç görünen bir iş veya duruma çözüm bulmak, üstesinden gelmek Becerebilsek şarkı da söyleyeceğiz. R. N. Güntekin 2) alay Bir şeyi kullanılmaz duruma getirmek, bozmak, kirletmek Bayramlık elbiseni ilk giyişte becerdin. 3) argo Irzına geçmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
dertleşmek — nsz, le Rahatlamak ve çözüm bulmak amacıyla dertlerini karşılıklı anlatmak Bunlar yılbaşında işlerinin başlarını aştığını görüp dertleşirler. B. Felek … Çağatay Osmanlı Sözlük
derde (veya derdine) derman olmak — soruna çözüm bulmak, sıkıntıyı geçirmeye çare göstermek Hurşit Bey seni ağırlar, derdine derman olur. Y. Kemal … Çağatay Osmanlı Sözlük
bir biçimine getirmek — çözüm yolu bulmak Ne olur bir biçimine getir/ yak şu linyiti çıtır çıtır. B. R. Eyuboğlu … Çağatay Osmanlı Sözlük
yol — is. 1) Karada, havada, suda bir yerden bir yere gitmek için aşılan uzaklık, tarik 2) Karada insanların ve hayvanların geçmesi için açılan veya kendi kendine oluşmuş, yürümeye uygun yer Bahçeleri bahçelere toprak yollar bağlardı. Ç. Altan 3)… … Çağatay Osmanlı Sözlük
halletmek — i, der, Ar. ḥall + T. etmek 1) Güç görünen bir olay veya duruma çözüm yolu bulmak 2) Yoluna koymak, olumlu sonuca bağlamak Bakınız, tesadüf bunu ne kadar güzel düşünüp halletti. M. Ş. Esendal 3) Bir cismi bir sıvı içinde eritmek 4) mat. Çözmek 5) … Çağatay Osmanlı Sözlük